TÜİK “Türkiye’de Kadın” İstatistiklerini Açıkladı
2022’de Türkiye’de 396 kadın neredeyse tamamı karısı, eski karısı ya da kız arkadaşı olan erkekler tarafından öldürüldü. Üçüncü ayına yeni girdiğimiz 2023 yılında ise bu sayı 43’e ulaştı. İstatistiklere göre ülkemizde kadın sosyal hayattan iş hayatına, eğitimden sokağa kadar her alanda var. ayrımcılık, psikolojik ve fiziksel şiddetmaruz kalırlar.
Türkiye’nin “Kadınların korkusuzca ve özgürce yaşadığı, her alanda eşit olduğu bir ülke” Elbette öyle olduğunu düşünenler var. Peki bilgiler ne diyor? TÜİK’in ”İstatistikli Kadın”“Kadın” başlıklı rapor, kadının toplumdaki yeri hakkında kritik bilgiler veriyor.
Kadınların eğitim oranı yıllar içinde artsa da halen gerisindedir;
TÜİK raporuna göre ülkemizdeki nüfusun %49,9’u kadın, %50,1’i erkektir. Hadi numarayı vuralım kadın nüfusu 42 milyon 575 bin 441, erkek nüfus ise 42 milyon 704 bin 112. Kadınların eğitimdeki oranlarına baktığımızda yıllar içinde oranların arttığını görüyoruz.
Ülkemizde 25 yaş ve üzeri en az bir eğitim kademesini tamamlamış bireylerin toplam nüfus içindeki oranı %92,1’dir. Nüfusa göre dağılıma baktığımızda ise bu oran Kadınlarda %87,3erkeklerde %97.1 olduğunu görüyoruz.
25 yaş ve üzeri yüksekokul ve fakülte, yüksek lisans ve doktora mezunu nüfusun toplam oranı %23 iken, kadınlara ve erkeklere baktığımızda bu oranlar sırasıyla %23’tür. %20,9 ve %25,1Görürüz.
Eğitimde ‘eşit’ gibi görünen görüş, iş ve sosyal hayata geçtikçe daha da karanlıklaşıyor;
Ülkemizde 15 yaş ve üzeri istihdam oranı %45,2, işgücüne katılma oranı ise %51,4’tür. Bu oranları cinsiyete göre incelediğimizde; kadınlarda istihdam oranı %28 iken Erkeklerde ise bu oran %62,8’dir. İş gücüne katılım oranında kadınların oranı %32,8, erkeklerin oranı ise %70,3’tür.
Anne babanın çalışma hayatına katılımına baktığımızda yine bir uçurumla karşılaşıyoruz. 2021’de 3 yaş altı çocuğu olan 25-49 yaş arası kadınların istihdam oranı %26,1 erkek istihdam oranı ise %89,1’dir. Veriler, çocukların bakımının hâlâ büyük ölçüde ‘kadınların tek sorumluluğu’ olarak görüldüğünü gösteriyor.
Farklı meslek ve pozisyonlarda kadının yerine baktığımızda;
- Kadın büyükelçilerin oranı %27,2 iken, erkek büyükelçilerin oranı %72,8’dir.
- Yükseköğretimde misyon sahibi profesörler arasında kadın profesörlerin oranı %33,2 iken, erkeklerin oranı %66,8’dir.
- Yönetici pozisyonundakiler arasında kadınların oranı %20,7, erkeklerin oranı ise %79,3’tür.
Ev işlerine gelince, kadınların hâlâ daha fazla sorumluluğu var;
- %94,4 ile çocuk bakımı
- %85,6 ile çamaşır ve bulaşık yıkama (makinede bile)
- %85,4 ile yemek pişirme ve günlük toplama ve ev temizliği
kadınlar tarafından üstlenilmektedir.
Kadınlar kendilerini daha ‘güvensiz’ hissediyor;
2022 yılında elde edilen verilere göre gece tek başına yürürken güvensizlik hissedenlerin toplam oranı %21,8 iken bu oran %21,8’dir. Kadınlarda %30,4, erkeklerde %13.2022’de evde tek başına otururken güvensizlik hissedenlerin oranı %5 iken bu oran Kadınlarda %6,8, erkeklerde ise %3,2 oldu.
Böylece kadınların geride kaldığı eğitim ve iş hayatı kategorilerine denk gelmektedir. Lider oldukları kategoriler konut işleri ile güvensizlik ve korku olarak öne çıkıyor…